Sensiz Saadet

Bilemiyorum Saadet
hangi hüzünlü şarkının
dikenli güftesinde başlar aşklar
ve ben, ne zaman
gözlerimi yumsam yüzüne
hangi dağın zirvesinden patlar
o ciğerimi söken bakışlar

Bilemiyorum Saadet
hangi hain mısra da saklıdır
saadetli sevdalar

Öyle gülme Saadet
gelemem gülüşünden fışkıran o ışığa
yolum kör kör düğümlenir
nerede bir çöl varsa
oraya uğrar ayaklarım
yığılır dağ taş önüme
ömrüm solar
en çokta bana
sevdaya boyun eğmişliğim koyar

Bakma öyle Saadet
aşk dediğin bu devir de
insanın kanını içerek doyar

Biz şarkımızı söyleyelim Saadet
—Sensiz saadet neymiş tatmadım bilemem ki-
çalsın gönlümüzün maviliğinde
eski zamanların eskimezliğinden
açalım yelkenlerimizi yalnızlık sevdalarına
yalnız gelip yalnız gidiyoruz
hiç anlamasakta

 

Vedat Nusret Torun