Burası değil yeriniz
burası uzun ve karanlık bir yol koşusu
alıngan bir köpek hırlaması
ürperen bir adamın kısık sesi
karanlık sokağın suskunluğunda
adamın soluk soluğa
yere düşecek olan nefesi
burası inleyen yara izi
şahdamarıyla öpüşen bıçak şehveti
gökyüzüne fışkıran kanın rengi
bir katilin sorgusu
cesetlerinin gözlerinde kendini arayan
ve kaçışı kuytulara kalabalıklardan
kendine başkalarından

Burası olmak isteyebileceğiniz en son kişi
her kesin içinde az çok olan birisi
eninde sonunda mutlaka olan birisi
kendini tüketen bir sigara leşi
ararken yok olmanın irkintisi
tiksintisi
arayışın ihanetinde solmanın

Zamanın içinde nefes nefese kalmanın
zamanın içinde
zamanın içinin içinde

Burası değil yeriniz
burası siz değilsiniz
burası üşüdüğünüzde
buz tutan çatır çatır yüreğiniz
sıcak bir el düşünüz
unutulmuşluğunuz
yalnızlığı cehennem bilmişliğiniz
kahırdan intihar eden gözyaşınız
düşerken binlerce düşen

Mevsimsiz bir bekleyişsiniz
gelmeyecek olanlarla giden

 

 

 

vedat nusret torun